hayatım boyunca hep kitaplığım oldu. yatağımın altı, abimin dolapları, annemin çekmeceleri...
hep kitap buldum, hep kitaplığım oldu. sonra oturdum, odamın bütün bir duvarını kaplayacak ve iki kitabı ön öne koyabileceğim kadar derinlikte, yerden tavana kocaman bi kitaplık çizdim. yaptırdım, 300 lira maaş aldığım halde ödedim. tıka basa kitap dolu. üstelik bulduğum eski şeyleri de koydum. mesela berlin duvarı yıkıldığında çıkan almanya hürriyet gazetesi bile var.
fakat hayatımda hiç böyle olmamıştım. böyle? 3 tane yeni kitabım var. ikisini okudum, birini okuyorum. bir de bir yazarın çizgiroman seriisinin yarısı. üstelik yepyeni. yani ben eski şeylere değer verirken, yepyeni ve çok değerli. ve hayatımda ilk defa bu kadar mutluyum.

şimdi boşta bir odamız var evimizde. küçücük bir oda. üç duvarını kitaplık olarak hayal ettiğim küçücük bir oda. üç duvarlarını, evrendeki en güzel ellerin bana vereceği kitaplarla dolduracağım küçücük bir oda. o kadar küçük ki, belki samanyolu kadar.